|
Aile ve Evlilik Terapisti |
|
AİLE PSİKİYATRİSİ VE FONKSİYONELLİĞİ |
Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı ,
psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime
uğradığı yerdir. Bu ilişkiler , bireyin kendine
güvenmesini , kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını ,
kimlik kazanmasını , kişilik gelişimini , sosyal beceriler
geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini olanaklı
hale getirir.
Aile birliğinde , aileyi oluşturan bireyler birbirinden
etkilenir . Bu durumu aynı vücutta bulunan organlara
benzetebiliriz. Her yönden etkileşim içerisinde , bir
bütün olarak, aileyi yaşayan bir organizma saymak yanlış
olmaz. Organların birindeki arıza , diğer organların
ritmini , işleyişini ve fonksiyonelliğini etkiler.
Aileyi bir organizma olarak ele almıştık. Bu organizmada
bir denge hali söz konusudur. Aile bireylerinin etkileşim
ve iletişimindeki problemler, rollerdeki karmaşa ,
yetkilerin yersiz ve yanlış kullanılması ,bu yapı
içerisindeki kuralları çiğnemek , yerleşmiş olan mevcut
dengeyi bozar.
Kuralların çok aşırı katı ve çok aşırı esnek olmaması
aileyi daha güçlü hale getirir. Kuralları çiğneyen bireye
karşı ,diğer aile bireyleri ortak cephe alırlar. Kuralları
çiğneyen aile bireyine , genelde diğer aile üyelerinin
gösterdiği tepki , yanlışı yapan kişiyi yaptığı yanlıştan
vazgeçirmeye çalışmak , görmezlikten gelmek , konuşmamak ,
pasif direniş göstermek , azarlamak , cezalandırmaya
çalışmak , alay etmek gibi değişik reaksiyonlar şeklinde
olabilir.
Aile fonksiyonlarını ele alırken , evde yaşayan diğer
üyeler , akraba ve arkadaş çevresi de bazı sorunların
ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir . Aynı zamanda bu
etkileşim sürecinde adı geçen bireyler, mevcut sorunların
daha da ağır hale gelmesine, hatta bazen çozümsüz hale
yaklaşmasına sebep olabilir. Bu durum geleneksel Türk aile
yapısında sık bir şekilde görülebilir. Bu durumun telafisi
veya hiç olmaması için ailenin tam fonksiyonel halde
olması , kurallara uyulması , rollerde karmaşanın olmaması
, iletişim ve etkileşimin yeterli olması gereklidir.
Aile üyeleri içinde yetki paylaşımı vardır. Yetkiyi şu
şekilde tanımlayabiliriz : Aile içindeki bir bireyin ,
diğer bir bireyin davranışını değiştirme gücüne sahip
olmasıdır . Genelde aile içindeki ihtiyaçları ( ailenin
maddi ihtiyaçları , sağlık gereksinimleri , sosyal
faaliyetler , sevgi gereksinimi , vb) karşılayan üyenin
yetki gücü daha fazladır. Bu yetki gücü durumu , kültürel
ve toplumsal değerlerinde etkisi altındadır.
Bir diğer önemli hususda şudur , aile içindeki bireylerin
duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmeleri
ile ailenin sağlıklı fonksiyonları arasında çok büyük bir
bağ olmasıdır. Sınırları kapalı , aileyi oluşturan
bireylerin , duygu ve düşüncelerini rahat ifade etmemeleri
ile herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir aile yapısında
ise bireylerde değişik sıkıntılar zamanla oluşmaya başlar
.
Bu sıkıntılar arasında , depresyon ,
endişe ve huzursuzluklar , düşmanlık duyguları , suçluluk
hisleri gibi duygulara çok sık rastlanır . Sınırları açık
ve herkesin rahatça kendini ifade edebildiği ailelerde ise
bunun tam tersi olarak , iyi niyet , karşılıklı anlayış ve
işbirliği , ortak düşünceler, birbiri için fedakarlık ,
birbirine karşı samimiyet ve sevgi , geleceğe güven ile
bakma gibi durumlara rastlanır.
Ailede iletişim ve bununla beraber etkileşim en önemli
konudur. İletişimin olmadığı herhangi biz zaman yoktur.
İki insan yan yana olduğunda , hiç konuşmamanın bile, bir
anlamı vardır. Yanlış iletişim ve etkileşim durumu veya
yetersiz iletişim durumu ailelerdeki sorunlara yol açan
nedenlerin başında gelir. Aile bireyleri birbirleri ile
sözlü yada jest ve mimikler ile anlaşırlar veya bu
durumdaki aksama aileyi çok olumsuz etkiler.
Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen
faktörler:
Bu şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunan aile
yapısında bireyler arası iletişimde , karşıdaki kişiyi
rahatsız etme , yüz kızartma , sert şekilde bakma , yüz
buruşturma ,konuşmama , yalan söyleme gibi durumların
gözükmesi olağandır.
Aile üyeleri birbirinden aldıkları mesajlar ile
kendilerini değerli veya değersiz , kendilerini güvende
veya güvensiz hisseder. Bu durum onların psikososyal ve
sosyokültürel konumlarını , işlevselliklerini ve ruhsal
durumlarını etkiler. Sonuç olarak sağlıklı birey ,
sağlıklı ve bütünlüğü ile fonksiyonel aileyi oluşturacak ,
sağlıklı aile sağlıklı toplumu oluşturacaktır.
2-AİLE ÇEŞİTLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
İdeal Aile: İster yalnız baba çalışsın , ister anne baba
birlikte çalışsın ,ister se göç etmiş olsun , evde rol
dağılımı ve yetkilerin ortak olduğu , kurallara sonuna
kadar bağlı , ortak kararlarda ortak söz sahibi olan ,
birbirinin hak ve hukukuna saygılı , çocukları ve evdeki
diğer bireyler ile her yönden yakından ilgili , kişilerin
aile ortamında kendini huzurlu hissettiği , karşılıklı
anlayış ve hoşgörü içerisinde yerleşmiş yapısı ile tamamen
fonksiyonel olan aile yapısıdır.
2- Anne babanın deneyimsiz olması , genç yaşta evlenmeleri
, istemeyerek çocuk sahibi olmaları , çocuk konusunda
anlaşamamaları ve çeşitli nedenler ile sürekli anlaşmazlık
göstermeleri ile kendini gösteren aile tipidir.
3- Anne ve baba daha çok kendi işleri ile yüklü , çocuk
küçükse büyük anne baba veya dadıya bakımının bırakıldığı
, büyükse kendi haline bırakılan aile tipidir. Bu durumda
çocuktan sürekli düzen ve disiplin istendiği aile tipidir.
4-Aile daha çok atadan gelen geleneklere bağlıdır . Çocuğa
davranışın önemi konusunda çok fazla bilgili olmayan aile
yapısıdır.
5-Kırsal bölgelerden kente göç eden , sosyal , ekonomik ve
uyum açısından bazı problemler ile karşılaşan aile
yapısıdır.
3-ANNE BABANIN VE AİLE ORTAMININ ÇOCUĞA ETKİLERİ
Çocuğun bu türlü anne baba etkileşiminin yanı sıra,
ailenin sosyoekonomik durumu, ailenin teknolojiden
yararlanımı , ev ortamının yeterliliği ,ev ortamındaki
huzur ve anlaşma durumu , yaşanılan şehir , evin bulunduğu
sosyokültürel çevre, sosyal imkanlar, devletin sunduğu
imkanlar , okul ve öğretmen durumu , akrabaların durumu ve
konumu , sağlık hizmetlerinden yararlanma , iletişim ve
medya araçlarının durumu ve buna benzer sayılmayacak kadar
etken ile çocuk etlileşim içerisindedir . Bütün bu
etkileşimler ile çocuğun psikososyal , sosyokültürel
gelişim ve şekillenmesi sağlanır.
Unutulmamalı ki yaşayan ve gelişen bir
psikososyal varlık olan çocuk ; konuşulan her sözden , her
jest ve mimikten , her tavır ve durumdan , iyi veya kötü
olarak etkilenecek ve bu etkilenme ile çocuğun kimlik ,
kişilik ve psikososyal yapısı şekillenecektir.
İdeal davranış ve ideal aile ortamı çocuğun sağlıklı
bedensel ve ruhsal gelişmesini sağlayacaktır. Aksi
takdirde aile fonksiyonelliğindeki arızalar çocuklarda ve
aile bireylerinde psikiyatrik rahatsızlıklar şeklinde
kendini gösterecektir. Çocukların genel durumu aileden ,
çevre ve toplumdan kesinlikle etkilenecektir.
Sağlıklı bireyler yetişmesi için
fonksiyonel ailelere ihtiyaç vardır. Açının kollarını bu
duruma örnek verebiliriz. Açının oluşma yerindeki açıklık
ile sonundaki açıklık arasında büyük fark vardır. Yani
çocukluktaki her yanlış veya doğru etki ileride kendini
bir davranış , bir söz , bir tepki ile bir bütün
içerisinde kendini gösterecektir. Hayatın temel
kurallarından bir taneside etki tepki prensibidir. İyi
veya kötü her etki o çeşitten bir tepki veya belirti
olarak ortaya çıkacaktır.
İsterseniz bazı etki tepki örnekleri verelim:
Tepki-1-:Normal gelişim , kendine güven , insana ve
topluma sevgi , başarılı bir sosyal adaptasyon
Etki-2-:Çocuğu kabullenmemek , açıkça istememek ,bu durumu
yeri geldiğinde söz ve davranışlar ile belli etmek , bazı
gereksinimleri ( sevgi , bakım , gelişime ait , vb.) ihmal
etmek
Tepki-2-:Kendine , aileye ve topluma güvensizlik , sınırlı
duygusal yapı , yalnızlığa ve suça eğilimli olma , aynı
patolojik davranışı toplum içerisinde sergileme
Etki-3-: Çok aşırı titiz olma , aşırı kıyaslama , sık sık
eleştirilerde bulunma , hep daha iyisini isteme ,
başarılardan tatmin olmama ve onaylamama , uyumsuzluk
içinde olma ,kendini ifade etmesine izin vermeme
Tepki-3-: Çekingen , kararsız, başkaları tarafından
yargılanma korkusu içinde bulunma , kendine güvensiz olma,
kabiliyetleri ve becerileri olmasına karşın onları ortaya
koyamama
Etki-4-: Çok aşırı müdahaleci , çok aşırı koruyucu
kollayıcı olma , çocuğun kendini ortaya koymasına izin
vermeme , çocuğun yerine bazı görevleri üstlenme ,ona
olduğu yaştan daha küçükmüş gibi muamelede bulunma ,
sınırları aşırı gevşetme, aşırı şımartma , kuralsızlık
Tepki-4-:Kabiliyet ve becerileri gelişmemiş , sosyal
gelişimi yetersiz , devamlı talepkar , başkalarına bağımlı
, beklenen olgunluğa ulaşamamış , çok çabuk karşı gelme ,
sosyal çevresine adaptasyonda zorlanan , engellenmeye
tahammülsüz olma
Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Ailedeki
sıkıntılar topluma , toplumdaki sıkıntılar aileye yansır .
Sağlıklı toplumu , sağlıklı aileler oluşturur. Ailenin
sosyokültürel durumu , toplumun sosyokültürel durumunu
belirler.Toplum ve aile sürekli iyi veya kötü etklileşim
içerisindedir.
Toplumun ve ailenin yapısına etki eden
bir diğer noktada devletin topluma ve aileye sunduğu
sosyokültürel imkanlardır. Bu imkanların bol olduğu
toplumlarda bazı sıkıntıların oluşmasının önüne geçilmiş
olur. Devletin sunduğu imkanların yetersizliği veya
toplumdaki sosyoekonomik ve sosyokültürel sıkıntılar
toplum ile beraber aileyi de etkileyecektir.
Medyanın iyi ve kötü yönde bir
çok etkisi bulunmaktadır. Medyanın zararlı etkilerinden
ailenin ve aileyi oluşturan bireylerin korunması
gerekir.Bunun içinde aileyi oluşturan bireylerin bilinçli
olması gerekmektedir. Unutmayınız ki bazı zararları
oluşmadan önlemek mümkündür.
Toplum içerisinde infonksiyonel ailelere müdahalede
bulunacak , onların her türlü sorunları ile ilgilenecek ,
yeri geldiğinde sosyoekonomik destek sağlayacak , organize
ve yetkileri devlet tarafından desteklenmiş , tecrübeli
ekiplerin bir arada olduğu , kamu birimlerine ihtiyaç
vardır.
Toplum aile etkileşimi hemen her konuda mümkün olmaktadır.
İdeal toplumun kurulması , sağlıklı bireylerin oluşturduğu
aileler ile mümkün olduğuna göre , ideal toplum için,
ideal aile yapısı , ideal aile fonksiyonelliği , aile
psikiyatrisi her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu
konuda geniş çaplı çalışma, profesyonel ve tecrübeli
ekiplere, bilimsel verilere ihtiyaç vardır.
Not: Bu sayfanın hazırlanmasında ,katkılarından dolayı
Sosyal Çalışmacı Melek Durukan 'a teşekkürlerimi
sunarım.
Kaynak:
www.cocukaile.com\aile.html |
|
|
sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır. |