Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     
 


 

Odise VUÇİNAS



Sosyal Hizmet Uzmanı
Psikodrama Eğitimcisi
 



Bağımlılarla Psikodrama
 

 

BAĞIMLILIK BİR AİLE HASTALIĞIDIR, ÇÖZÜM SIRF BİREYİN DEĞİL AİLENİN TEDAVİSİNDEDİR


Bağımlı birey ve aileleri için mevcut olan ve özellikle rehabilitasyon aşamasında kullanılan psikoterapi yöntemlerinin içinde Psikodrama grup tedavi yöntemi de gün geçtikçe önem kazanmaya başlamıştır. Nedenini, sahnesel etkinlik çalışmaları içermesi sorunun çözümüne öteki tedavi yöntemlerine nazaran daha kısa ve hızlı bir şekilde sonuca varılmasına borçludur. STK ve özel kurum yetkilileri tarafından önerilen ve müracaatçıların tarafından da tercih edilmeye başlayan bir tedavi yöntemidir. Son senelerde bu tür çalışmaların popüler hale getirilmesi için hızlı adımlar atılmaktadır.

Ülkemizde yeterince Psikodrama’nın tanınmış olmaması hele bağımlılarla psikodrama çalışmalarını uygulayacak koordinatörlerin çok az olması bunun dezavantaj olarak algılanmasına rağmen bu durum hiçbir zaman Psikodramanın önemini ve çözüm odaklı bir yöntem olmadığı anlamına gelmez.
Bireyin tıbbi tedavi süreci içinde olan detoksifikasyonu başarılı bir şekilde geçirmesinden sonra kişiyle psikososyal tedavilere geçilebilir. Alkol/madde kullanımının aktif olduğu dönemde kişinin yaşadıkları ve etrafına yaşattıkları açısından kendisini çok fazla etkileyen olay ve durumlarla ilgili geçmişin yeniden canlandırılmasına ve katarsis (arındırma) yaşantısına olanak tanıyan bir yöntem olduğundan psikodramanın tedaviye faydaları çoktur.

Psikodrama benim madde kullanmamı nasıl önleyebilir, beni nasıl iyileştirebilir?
Psikodrama ruh sağlığı alanında; bireysel ve grup psikoterapilerinde, ilaç bağımlılığı programlarında, uğraş ve etkinlik tedavilerinde, hastane klinikleri, günlük bakım merkezleri, kriz birimleri, terapötik topluluklar, alkol ve uyuşturucu programları ve sayısız başka ortamda başarıyla uygulanmaktadır.

Birey ve ailesinin yaşadıkları sorunları yeniden ele alıp sorgulama ve sahneleme biçimi olarak tanımlanabilir. Bireyler (grup üyeleri), sahneleme yoluyla geçmiş ve şimdiye ait çatışma ve sorunlarını ya da geleceğe ait beklenti, kaygı ve zorluklarını ele alarak başa çıkma becerilerini görme ve bunları deneme olanağını elde eder, bir yandan da kendilerini geleceğe hazırlar. Grup üyelerinin ve grup yöneticisinin kolaylaştırıcılığın da bireyler geçmiş şimdi ve burada ile geleceğe ilişkin bütünlüğü ve yeniden yapılanmayı gerçekleştirir. Birey ve ailesinin geçmişine ilişkin çatışma ve deneyimleri (grup üyelerinin yardımcılığıyla) sahnelenir. Geleceğe yeni aktarımlar ve beceriler, farkındalıklarla büyüme ve gelişme olarak kaydedilir.

Gerçekte psikodrama geçmiş, şimdi ve burada ve geleceğin sistematik bütünleşmesinde etkili bir grup psikoterapisi yöntemidir. Grubun şimdi ve buradasında üyenin şimdi ve buradası senkronize bir uyum içinde işlenir, eyleme geçilir, sahnelenir ve paylaşılır.
Psikodramada bireylerin grup ortam içinde yaşadıkları rol değişimleri ve grup üyeleriyle etkileşimler de önemli farkındalıklar yaratır. “Psikodramanın terapötik etkisine ek olarak birey ve ailenin bütünü Eğitim içeren etkinliklerinden de faydalanmasından söz edilebilir”.

Psikodrama Tedavisi Bağımlı Bireyleri ve Aileleri için Nasıl Yardımcı Olabilir?
“Ben duygularımı söylemekten hoşlanmam, kimseyi ilgilendirmez”. Bu durumda, Psikodramada, duygular, sorunlar, anlık sözcüklere tercüme edilmeden, araya simgeler girmeden doğrudan eylemle olgunlaştırılabilir. Psikodramanın bu avantajı grup üyesinin fazla konuşmasını önleyerek, onun harekete geçirmesini sağlar, dolayısıyla kolay regresyona girmesine yardımcı olur. Psikodrama anıların, sorunların, çelişki ve çalışmaların bireyin kendi kurguladığı biçimde sahneye konması, bireyin yaratıcılığının gücüyle mümkün olmaktadır. Duyguların ve durumun gerçekliğe uygun (semi-reality) bir düzeyde sahnelenmesi ifade edilmesi, bireyin özlem ve sevgi ihtiyacının fark edilmesini sağlayabilir.

“Her ikinci yaşayış birinci yaşantıyı yok ederek özgürleştirir” Moreno
Psikodramanın geçmiş yaşantılar ve şimdi arasında kurulan duygu köprüsü aracılığıyla “aktarım” ilişkisinin çözümlenmesine, yerine doğaçlama, spontanlık ve empatinin geçmesine olanak tanınmış olur. Bu noktada bağımlı bireyler ve aileleri grubun içinde ikinci yaşayış halinde yaşantılarını bir kez daha gözden geçirme fırsatını yakalarlar. Ancak her grup üyesinin bu yanlarının farkında olması ve tekrarlayan boyutlarının kontrol edilmesi farkındalıkla mümkün olabilir.

Psikodramanın Aşamaları Üçtür;
“Ben hayatımda okulda tiyatro oynamayı bırak şiir bile söylemedim”. Merak etme, sahneye çıkman gerekmez, seyirci olarak da katılman yeterlidir.
İlk aşaması ısınma teknikleri ile başlar. Bu bölümde üyeler aralarında sorunlarını paylaşırlar. Her oturumda sorunun yoğunluk ve önemlilik açısından tartışılmasını isteyen kişiye Protagonist veya Kahraman denilir. Grubun üyeleri protagonistin yaşamında karşılaştığı engelleri, sorunları o’nun yerine oynamayı kabul ederler. Bu üyelere “Yardımcı Ben” denilir. İkinci aşamada üyeler sahneye çıkarlar ve üstelendikleri rolleri oynarlar. Son aşamada ise üyeler çember şeklinde dizilen sandalyelerine otururlar ve sahnede sergiledikleri rolleri ve elde ettikleri kazanımlarını, farkındalık yaratan konu ve duygularını paylaşırlar. Üyeler haftada bir kere 2 saat için toplanırlar.

Psikodrama Tedavisinin Amacı

“Kişinin öfkesini sağlıklı bir yol bularak ifade edebilmesi için önce öfkesiyle ilgili iç görü kazanması ve öfkesinin hedefini tanıması gerekiyor”. Psikodrama bireysel veya grup çalışmalarında kişilerin sosyal ortamlardayken yaptıkları bazı davranışlar (hakkını arama, pasif davranma) ve yaşadıkları bazı duygular (duygularında samimi olma, kendini ifade etme) kişiyi boyun eğici bir statüye iten “yetersizlik korkularının azalacağı, kendilerini diğer insanlarla karşılaştırdıklarında kendine yönelik olumsuz değerlendirmelerin düzeyini değiştirmektedir.
Bu durum psikodrama uygulamalarının yapıldığı tedavisi sürecinde kişilerin iç görü kazanmalarına bağlanmıştır. Çevrelerine ve özellikle aile fertlerine yönelttikleri öfkelerini ve bununla bağlantılı olarak alkol / madde kullanma nedenlerini dışsallaştırdıklarını fark ederler.

Bir Aylık Gibi Kısa bir Sürede Bile Sonuçlar Oldukça Yüz Güldürücüdür

Bir ayda mı! Psikodrama duyguların ifadesine yönelik yolları açmada çeşitli seçenekler sunan bir yöntem olduğu için bir aylık gibi kısa bir sürede bile sonuçlar oldukça yüz güldürücü bulunmuştur. Ayrıca psikodrama oturumlarında gözlenen diğer bulgular; Kişilerin problem çözme becerileri konusunda kendilerini daha becerikli, iş bitirici olarak görebilmeleridir. Bu nedenle; Alkol ya da madde kullanan kişinin kullandığı maddeyi tamamen bırakmasını ya da azaltmasını sağlamak. Alkol ya da madde kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel yönden düzelmesini sağlamak, kişinin sosyal ve ekonomik yönden avantajlı duruma gelmesini sağlamak, herhangi bir madde kullanmadan yaşamanın tadını hissetmesini sağlamak, kendisine ve topluma zarar veren davranışların azalmasını sağlamaktır.

Bireyler ve Aileleri Kendileriyle İlişkin Sorumluluklarını Üstelenmeliler

“Bu benim sorunum değil sorun sendedir” düşünme alışkanlığından uzaklaşmalıdırlar. Birey ve ailesi genelde sorumluluğu üstlenmeye her zaman hazır olmalıdırlar. Bu nedenle aile üyeleri bu konuda bilgilendirilmeli ve psikodrama grupları içinde eğitilmelidir. Utanç ve suçluluk duygusu bağımlı kişilerde çok yaygındır. Bu duygular kişinin kendilik saygısını olumsuz yönde etkilemektedir. Madde kullanırken yaptığı davranışlar ve sonuçları ciddi bir utanç ve suçluluk duygusuna yol açar ve pişmanlık duyulur. Bu duygular ufak sahnesel etkinliklerle gündeme getirilir. Özür dilemesini öğrenir, içi rahatlar ve böylece kendine olan saygısının devam etmesi sağlanabilir.

Psikodrama Terapisti, Bağımlı Birey ve Ailelere Nasıl Davranır ve Yardım Eder?

“Hocam beni “düzelt”, bu beladan kurtar” diyenler var. Bağımlı bireylerin terapistlerinden beklentileri büyüktür, güven derecesi yüksektir. Grubun yeni üyeleri grupta kalıp kalmayacakları terapistin onlara davranışlarından ve beklentilerini büyük bir derecede karşılanacağına bağlıdır. Onun için karşı terapist bireyler ile arasında iyi ve destekleyici bir ilişki oluşturur, tedavi süreçlerin, yorum ve inanç sistemlerinin yeniden yapılanmasını sağlar, tekrar çerçevelendirme ve yardımcı olmayan inançların tartışılması gibi teknikler kullanarak üyelerin kendilerini ve sorunlarını daha net görmelerini sağlar, bu sorunlarla başa çıkmak için arzu ve yeti hissetmelerini sağlar, doğaçlama yapmaları için teşvik eder, sosyal sorumluluk duygusunu aşılar, bireylerin arasındaki iletişimi güçlendirir.

“Unutmayın, atacağınız küçük adımları yan yana getirirseniz size hayati anlam kazandıracak kadar kocaman bir adım atmışınız gibi sayılabilir”

 

 
 
 



Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

 sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.