|
Emine KARARMIŞ KÖROĞLU
Psikolojik Danışman |
|
Beslenmek tüm canlılar için temel ve birincil alışkanlıklardan biridir. Fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin yoğun ve hızlı olmasından dolayı beslenme, çocuklar için daha da önem kazanır. Anneler de bu konuda ellerinden geleni yapmaya çalışırlar. Ancak etrafınızda çocuğunun yemek yemeyişinden şikayet eden anneler vardır. Anne baba ile çocuk arasında yemek yeme konusunda adeta bir güç savaşı yaşanmaktadır ve yemek saati, bu sıkıntılı durumdan ötürü, bir şekilde gelmesin diye umut edilir. ‘Tombul çocuk iyi besleniyordur. Sağlıklıdır.’ , ‘Çocuğum az yedi, yetersiz beslendi. ‘ gibi yanlış düşüncelerle çocuklarına sayısız zorlama yaşatırlar. Halbuki unutulmamalıdır ki çocuk istemediği bir şeye ne kadar zorlanırsa o şeyi o kadar reddedecektir. Bir süre sonra bu durum inatlaşmaya doğru sürüklenecek ve aile ile çocuk arasında iletişim bozulmaya başlayacaktır. Yemek yenilen ortamın, yemek yedirirkenki tavrın da çocuğu etkilediği unutulmamalıdır. ‘Çocuğum yemek yesin de nasıl yerse yesin.’ düşüncesi oldukça yanlıştır. Bu düşünceden hareketle, çocuğun ancak istekleri yapıldığında yemek yemesi, bir çıkar ilişkisine dönüşecektir. Çocuk bu durumdan yararlanma çabasına girebilecektir. Çikolata olmadan, hediye almadan yemeğini yemeyen bir çocuk, çok doğal bir alışkanlık olan yemek yeme davranışını rüşvet alabileceği bir eylem haline getirmiş olacaktır. Çocuktan da öte bu davranışa aile yol açmış olacaktır.
Neler yapılabilir? -Yemek vakti geçtikten sonra, yemeğini yememiş bir çocuğa bisküvi, çerez gibi abur cubur olarak nitelendirdiğimiz yitecekler vermek yerine bir sonraki öğünü beklemesi sağlanmalıdır. -Yemek yenilen zamanın, neşeli, ısrardan ve gerginlikten uzak geçmesine dikkat edilmelidir. -Çocuğun tabağına yiyebileceği miktarda yemek konulmalıdır.
-Yemeğini bitirme konusu çocuğun kendi sorumluluğuna
bırakılmalıdır. Yani çocuğa yemeği yedirmemek, döke saça
da olsa kendi yemeğini yemesine olanak tanımak faydalı
olacaktır. |
sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır. |