Sosyal Hizmet Mesleği

Sosyal Hizmet Alanları

Sosyal Kaynak
Bilgiler

     


 

Emine KARARMIŞ KÖROĞLU

Psikolojik Danışman

ekararmis@gmail.com



KARNELER ALINIRKEN
 

 

Karneler alındı. Yıllardır süregelen sahneler yaşandı bir kez daha. Kimileri için mutlaka saklanması, lafı dahi açılmaması gereken bir şeyken kimilerince bir hediye aldırma bahanesi, gurur duyma sebebi oldu ‘karne’. Çocuklar için böyle; peki ya büyükler için nedir karne? Öğrenciye kızma ya da ödüllendirme aracı mı?

Öğrencinin bu konudaki durumu ne olursa olsun duygularımızı, ister öfke ister mutluluk, taşkınca yansıtmanın çocuğa zarar verebileceği unutulmamalıdır. Karne güzel gelince yere göğe sığdıramamak, kötü gelince aşırı derecede kızmak, durumu biraz abartmak demektir.
Oysa karne, çocuk ve aslında biraz da ailenin performansı hakkında bilgi veren bir belgedir. Elbette karnenin, bir çocuğun başarısını yansıtmada eksiklikleri vardır; yani bir çocuğun karnesine bakıp yazılmış notlara göre çok başarılı ya da çok tembel olduğunu söylemek zaman zaman haksızlık olabilir. Ancak başarı bir şekilde belirlenecekse, karne bununla ilgili bize bilgi verir.

Karne, çocuk ve ailenin üzerinde değerlendirme yapması gereken bir sonuçtur. Aile, karneyi eline aldığı zaman eskisine göre düşmüş notlar görüyorsa; bunu çocukla konuşmalı, eksikliği araştırmalı, kendini sorgulamalıdır. Başarısızlık olarak görülen bir durum varsa bu sadece çocuğun sorumluluğuna bırakılmamalıdır. Ne kadar ilgiliyiz? , Yardımcı olduk mu? , Bizim de bu duruma bir etkimiz oldu mu? gibi sorular ailelerin kendine sorması gereken sorular arasındadır. Sadece veli ve öğrenci de değil, öğretmenler de kendini bu sorgulama sürecine sokmalıdırlar. Neyi ne kadar öğretebildik? Uygun bir yol izledik mi? gibi.

Bu durumda çocuğa yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri de onu başkalarıyla kıyaslamaktır. Her çocuğun birbirinden farklı olduğu ve kıyaslama yapıldığında çocukta kıyaslanan kişiye karşı öfke uyanabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Çocuk başarısız dahi olsa, ona bu durumu telafi etme, düzeltme, fırsatı tanınmalıdır.

Tatil nasıl geçirilmelidir?


Tatil, çocukları özlemle bekledikleri bir dönemdir. Çünkü sabah erken kalkmak yoktur, derse girmek ödev yapmak yoktur; dahası oyuna daldıklarında onları, oğlum/kızım ödevini yap ya da erken yat diyecek bir ses tatil süresince yoktur. Bu durumda okul dönemini yoğun geçiren çocuk ne olursa olsun eğlenmeyi, gönlünce oyun oynamayı hak etmiştir. Tatil boyunca çocukları ders çalışmaya zorlamak, yeni bir döneme enerji depolaması gereken çocuk için olumsuz bir durumdur. Elbette bu, derslerden tamamen uzaklaşılması demek değildir. Tatil kitapları, çocuklar için dersleri eğlenceli hale getirebilir.

Karneyle ilgili bir diğer konu da karneler karşılığında alınan hediye ya da harçlıktır. Karnesini gösteren çocuk eğer başarılı görünüyorsa bir şeyler bekler. Bu genellikle çok zamandır istenilen bir oyuncak veya benzeri bir şey ya da paradır. Çocuğun ödüllendirilmesi elbette çok güzeldir. Ancak bu durumun bir zorunluluk haline gelmesi, çocuğun her karnesini gösterdiği kişide beklentiye düşmesi rahatsızlık verici bir durumdur. Bunun yanı sıra çocuğun her başarıda maddi olarak ödüllendirilmesi, çocuğun ödül için çabalamasına ve eğer bulamazsa kırgınlığa düşmesine yol açabilir. Bu sebeple çocuklar ödüllendirilirken hep maddi ürünlerle değil, sözel olarak mükâfatlandırılmaya da alıştırılmalı ve başarılarını ödül için değil kendileri için elde etmeleri gerektiği bilinci kazandırılmalıdır.
 

 
 
 


Yasal Uyarı , Gizlilik Beyanı ve Künye  

 sosyalhizmetuzmani.org © Bütün hakları saklıdır.